İrtibatı Koparmayalım!
söz aramızda deyimi
?Söyleyeceğim sözleri başka biri duymasın, bilmesin, konuştuklarımız aramızda kalsın? anlamında kullanılır.?Laf aramızda, Ali yine öç alacağım demeye başlamış.?
- ağzı burnu yerinde
- ömrü vefa etmemek
- gönlü kara
- can damarına basmak
- dişini sıkmak
- zihni bulanmak
- altında kalmamak
- adınızı bağışlar mısınız
- yatağa düşmek
- dünya yüzü görmemek
- götüne bakarak gitmek
- kokusu çıkmak
- çenesi açılmak
- gönül eğlencesi
- lafa boğmak
- ters tarafından kalkmak
- dünya gözüne zindan kesilmek
- yüz dökmek
- göz sevdası
- sünger çekmek
- ayağı yanmış it gibi dolaşmak
- alargada durmak
- beli bükük
- el kesesinden sultanım, develer olsun kurbanım
- buldukça bunmak
- ayağını öpeyim
- dünyayı zindan etmek
- ev adamı
- duymazlıktan gelmek
- el uzatmak
- palas pandıras
- sözü getirmek
- akılsızlık parayla mı
Son Sorgulanan Deyimler
Deyim
Anlamı
?Söyleyeceğim sözleri başka biri duymasın, bilmesin, konuştuklarımız aramızda kalsın? anlamında kullanılır.?Laf aramızda, Ali yine öç alacağım demeye başlamış.?
(1) Cami, mescit gibi ibadet edilen yer.
(2) İnsan gönlü.
Örnek: Bektaşiler, 'Allah'ın evini yıkma' derken, gönül kırmamayı anlatır.
ha. yüzü yere gelmek üzere, yüzüstü, yüzükoyun. örnek: Toprağa ağzı aşağı uzandı.
(ha : halk ağzı)
Birini öldürme hırsı içinde olmak.?Bırak elindeki bıçağı dedim ama dinletemedim, kana susamış gibiydi.?
güreşte, kolunu hasmm boynuna getirip başparmağı gırtlağa, dört parmağı da enseye geçirerek, onu yıkmak ereğiyle çekmek.
tam değil ama tama yakın, hemen hemen, yaklaşık olarak. örnek: Gideli, aşağı yukarı on beş gün oldu.
(1) yardımcı olma, bir şey yapma olanağını bulamamak, çaresiz kalmak. (2) bir iş yapmayı becerememek, bilmemek, yeteneksiz olmak.
(1) argo bir şeyi elde etmek için, birini tedirgin edecek denli ileri gitmek. (2) argo biriyle yakın arkadaşlık ilişkisi kurmak için yüzsüzce çabalamak. (3) ha. geçinmek isteğiyle birinin ardına düşmek, balta olmak, yapışkanlık etmek.
(1) düzenli durumunu bozmak, karmakarışık bir duruma sokmak, altüst etmek, darma dağınık bir duruma getirmek, dağıtmak, karıştırmak. örnek: Fırtına her yeri allak bullak etmiş. (2) (bir şey, birini) düşünemez duruma getirmek, zihnini altüst etmek. örnek: Haber, adamı allak bullak etti.
(1) (sıvı için) pek az, azıcık, örnek: Ağzına bir damla içki koymaz. (2) (çocuk için) pek küçük, küçücük, örnek: Bir damla çocuğu azarlama.
Yayın Ağımız
Bu listede yer alan sitelerimiz günlük hayatınızda gerek eğitim, gerek iş, gerek eğlence ve gerekse alışveriş konusunda yardımcı olmak için uzman ekipler tarafından hazırlanmaktadır.Eğitim Sitelerimiz
Eğlence Sitelerimiz
Rehber Sitelerimiz
Diğer Sitelerimiz
Tüm Hakları Saklıdır © 2008 - 2025
Sitemizin SEO çalışması Seo Uzmanı Zeze tarafından yapılmıştır.anlaminedir.com bir nerededir.com sitesidir.